Kalbin kin ve öfkeden temizlenmesi, insanda psikolojik dengeyi gerçekleştirir, topluma faydalı olmaya sevk eder ve insanın iyilik duygusunun zirve noktaya çıkmasını sağlar.
Peygamberimiz (s.a.v.), henüz gelişme çağında bir çocuk olan Enes bin Malik (r.a.)’e “Sabah-akşam ruhunun kirlerini yıkamasını, kendisine kötülük eden kimseyi affetmesini, kalbini şeytanın vesvese ve zararının kalıntılarından temizlemesini tembihlemiştir.” Bu önemli tembihi birlikte dinleyelim.
Enes (r.a.), Resulullah’ın (s.a.v.) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Yavrucuğum! Hiçbir kimseye kin ve düşmanlığın olmadığı halde sabahlama ve akşamlama! İmkanın varsa, bunu yap! Yavrucuğum! Bu benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimi hayata geçirirse, gerçekten beni ihya etmiş olur. Beni ihya eden kimse de benimle birlikte cennette olur.” O halde cennet ve Allah’ın Resulü ile birlikte olmak, gönlü kıskançlık, kin ve düşmanlıktan temizleyebilen kimseler için söz konusudur.