| ||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||
mekke medine canlıfacebook sayfasımız |
Efendi Hazretlerimizin Tasavvufi Yönü14 Haziran 2011, 10:29 A.KARUL Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri Tasavvufi Yönü Mahmud Efendi henüz çocukken sufi-meşreb bir hayat yaşamakta idi. Erken yaşlarda yaşadığı bu manevi hayatı disiplinize edebilmek için bir mürşid arayışına girdi. O yıllar itibariyle içinde bulunduğu ruh halini anlatırken şöyle demektedir: Çocukken geceleri başımı yastığa koyduğumda kendi kendime şöyle seslenirdim: Dünyanın bir ucunda kamil-mükemmil bir bir mürşid olsa yalın ayak, aç ve susuz olsam hemen yola koyulur o mürşidi bulurum. Mahmud Efendi bu arayışların neticesinde ilk olarak Ofta Mapsinolu Ahmed Efendi olarak bilinen yörenin meşhur Nakşibendi Şeyhine intisap etti. Askere gidene kadar Onun murakabesinde seyr u sülûküne devam etti. Askerde Ali Haydar Efendi ile tanışıp Ona intisap etti.
Mahmud Efendi askerlik vazifesini bitirdikten sonraki zamanını Ali Haydar Efendiye göre ayarladı. Hususi sohbetlerin dışında genel meclislerde de yanı başında yer aldı. Şu ifadeler bu hükmü desteklemektedir: İstanbulda iken Ali Haydar Efendi ile birlikte yanımızda dört-beş kişi olduğu halde hatm-i hace okurduk. Ali Haydar Efendiyi sürekli takip ederlerdi.(KÜÇÜK NOT : EY TAKİP EDENLER ALLAHTAN KORKANDAN KORKMAYIN SİZ ALLAHI TANIMAYAN ONDAN KORKMAYANDAN KORKUP ONLARI TAKİP EDİN ARTIK DÜŞÜN ALİMLERİN ULEMANIN YAKASINDAN ) Bu yüzden hatmeler küçük gruplar halinde yapılırdı.
Ali Haydar Efendi söz konusu konuşmasında tasavvuftaki bu sahih yed?sisteminin müritlerin yetişmesinde ne derece önemli olduğunu anlatabilmek için şöyle bir örnek verir: Dağda bulunan bir su menbaının köye gelebilmesi için, köye kadar uzanan birbirlerine ekli su künkleri gerekir. Bu künklerden biri eksik olduğunda nasıl köye su ulaşamıyorsa tıpkı bunun gibi meşayih silsilesinden biri düştüğünde Feyz-i İlahi de müridin kalbine ulaşmaz. İsmet Efendi Tekkesinin kurucusu Mustafa İsmet Efendi, Risale-i Kudsiyyede sahih yed ile alakalı şunları söylemektedir: Sahih yed yok ise nisbet olur sed Sahih yed ile Aziz Hakk?a gidelim Cemali ba kemale seyredelim. Mahmud Efendi, şeyh olduktan sonra devraldığı sufi geleneğe sıkı sıkıya bağlı kaldı. Bahauddin Nakşibend ve diğer Nakşi Meşayıhının virtlerinden oluşan hatm-i haceganı olduğu gibi icra etti. Ona göre tasavvuf, İslamın tahsiniyyat boyutudur. Zaruriyyat ve haciyyatı ihmal edenler öncelikle işe şeriatla başlamalıdırlar. Ameli noktada ciddi problemleri olan kişiler, ilk olarak İslamın emir ve yasaklarını öğrenmelidirler. İnsanlar, tarikata değil İslama davet edilmelidir. Tasavvufi hayat ise kişilerin tercihlerine bırakılmalıdır. Bu haber 4087 defa okunmustur.
|
E-BÜLTEN ÜYELİĞİ_SAAT_NAMAZ VAKİTLERİ |
||||||||||||||||
Bu sitenin içeriği titiz çalışmalar ile hazırlanmaktadır. Kaynak gösterilmesi şartı ile çoğaltılabilir. Altyapy: MyDesign Haber Sistemi |