| ||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||
mekke medine canlıfacebook sayfasımız |
Hikmetler Dairesi ve Cübbeli Ahmet Hocamız15 Aralık 2011, 09:03 A.KARUL HİKMETLER DAİRESİNDE DOLANIYORUZ HİKMETLER DAİRESİNDE DOLANIYORUZ
Allah’u Teala (Celle Celaluhu) Hazretleri: “Siz bir şeyi istersiniz ama sizin için şerdir, olaki siz bir şeyi istemezsiniz o sizin için hayırdır, Allah bilir, siz bilemezsiniz.” (Bakara 216) Buyuruyor. Bir şeyin hayır mı veya şer mi olduğunu bilemeyiz. Hadisenin sonunda anlaşılır bu. Ancak ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım bunda gizli hikmetler vardır. “Her şeyde bir hayır vardır” sözünün aslı “her şeyde bir hikmet vardır” sözüdür. Cübbeli Ahmet Hocamızın başına gelenler de o cinsten. Cübbeli hocamızın yine bir ihanetle Malta’da çekilip servis edilen görüntülerinin çekildiğine bir zaman sonra şükredeceği hiç kimsenin aklına gelmezdi. Bakın şimdi bilişim teknik heyetinin raporlarına göre iftira kasetindeki adamın vücut yapısının, Cübbeli Hocamızın sahilde görüntülenen vücudu ile uzaktan yakından alakası yokmuş. Tamamen birbirine zıtmış. İşte şimdi gel de Yüce rabbimizin büyüklüğünü takdir etme. Allah’u Teala neleri, nelere sebep kılıyor. Sonra Cübbeli Hocamızın Malta olayından sonra medyada “reklamın iyisi kötüsü olmaz” cinsinden gösterilmesi ona olan ilgiyi bir anda yükseltti. Çünkü “acaba bu adam ne diyor” diye bir kere dinleyen, ilim, marifet ve feyiz dolu sohbetini bırakamıyordu. İlmi reddiyelerine de bu ilginin yükseldiği bir zamanda başlaması bu reddiyelerin etkili olmasına sebep oldu. Reddiyeler öyle bir ses getirdi ki, “milyon dolarlık mehdi projesi”, “yüz yılın en büyük hatası dinler arası diyalog” yerle bir oldu, çöktü, perişan oldu. HEPSİNDEN BERAAT EDECEK İNŞALLAH Kaset ilk çıktığı zaman biz Cübbeli Hocamızın değil de dublör olduğunu söylemiştik. Hatta dedik ki, sakal başlangıcından sağ kulağına yakın olan, Rabbimizin bir hikmet gereği koyduğu “ben” sayesinde bile bunu anlamak mümkündü. Elhamdülillah… Rabbimiz meğer ne lütuflarda bulunmuş da haberimiz yokmuş. Allah nasip kısmet ederse bu son olay vesilesiyle iftira kasetinden de tamamen sıyrılacak ve aklanacaktır. Hocamızın açıklamasında dediği gibi “doğruları söylemek” bu olanlara sebep olmuştur. Hocamızı bu gibi iftiralar yıldırmaz aksine daha da gayretlendirir. Başkası olsa medyanın lincine mi yansın, soruşturma sırasında yaşadığı sıkıntıya mı yoksa cezaevine girmeye mi yansın. Başkası olsa çoktan pes ederdi. PARASI MI YOK Kİ ÇETE KURSUN Mübarek çıktığı tek programdan tek kuruş para talep etmemiş, teklifleri de reddetmiştir. Kaldı ki, kitap telifinden de geçimini temin etmektedir zaten. Televizyon ekranlarında boy gösteren bir tek hoca gösterin ki o Tv kanalından para almamış olsun. Var mı? Varsa çıksın piyasaya alnından öpelim. Program başına 3-4 bin alan var. Alsın, bu kimsenin derdi değil ama Cübbeli Hocamız gibisi yok. Aylardır her hafta yaptığı programlara sırf Allah rızası için çıkmıştır. Siz bu insanı çete ile çıta ile ilişkilendirmeye çalışıyorsunuz. CÜBBELİ HOCAMIZIN KESKİN ZEKASI Bunu da belki ilk olarak buradan ismailaga.info’dan duyacaksınız. Cübbeli Ahmet Hocamız keskin zekasını çocukluğundan beri gözlerini haramdan korumasından almıştır. Cübbeli Hocamız kesinlikle kendisine haram olan bir kadına akrabası da olsa bakmaz, onunla el sıkışmaz. İmam-ı Şafi Hazretleri de talebelik yıllarında haramdan sakınırdı. Öyle bir zekası vardı ki, gördüğünü ezberler ve unutmazdı. Sayfayı ezberlerken gözü kayıp karışmaması için alt satırları kapatır, üstten satır satır ezberlerdi. CÜBBELİ LİNCİ ve İSLAMİ MEDYA Evet, Cübbeli hocamızı hedef haline getirenlerden anlıyoruz ki biz sonuna kadar haklıyız. Diyalogcusu, BOP’çusu vs.. Hedef: Cübbeli Hoca’nın itibarını bitirmek. Zedelemek değil, bitirmek. Başaramayacaksınız…. Reddiyeler son sürat sürecek. İnşallah sitemizden de tam gaz devam edeceğiz. Diyalog safsatasını, Peygambere hakaretleri, ehli bid’at sapıkları buradan deşifre etmeye devam edeceğiz. Bu süreç bize çok şey anlattı. Hükümetin vuvuzelası, diyalogcuların esiri olmuş medyayı tanıdık. Bunların nasıl manevralarla saldırdığına şahit olduk. Bazı kardeşlerimiz: “Ya bu kadar ağır konuşmayın, cemaate bir şey olsa bunlar savunur” gibi menfaatperest bir yaklaşım sergilememizi istiyorlar. Gördük! Nasıl sahiplendiklerini maalesef gördük. Alıp elleriyle boğmadıkları kaldı. HÜKÜMET YANLISI MI OLMAK GEREK! Arkadaşlar şunu anlamak da zorluk çekiyoruz. Yani bu ülkede yaşayan bir insan mazlum ise hakkının verilmesi için hükümet yanlısı mı olması gerekiyor? Genel bir soru ve herkes için geçerli. Bir solcu bile eğer suçsuz ise “hükümet karşıtı” diye linç edilebilir mi? Suçu varsa tamam ama “isbat edilene kadar” herkes suçsuz değil midir? Neden? Namert tavırlar ile bir insan neden karalanıp, lekeleniyor? Bize çok aşırı olduğumuz, bazı çevreleri itham ettiğimiz söyleniyor ama kimse bize yapılana ses çıkarmıyor. Biz belli odakları işaret edince fitneci oluyoruz da onlar bizi linç edince haberci oluyorlar. Onlar bize hakaret edince “İslami” oluyorlar. Ne iş anlamadık gitti… OYUNU BİZ BOZDUK Omurgasızların dertlerinden bir tanesi de: “Cemaat sahip çıkmadı” manşetini atmakmış. Bunun için bir kaç kişiden röportaj bile alacaklarmış. Sitemiz ve Facebook sayfamızda sergilediğimiz dik duruş bu oyunu bozdu. Allahımıza şükürler olsun. Fitnecilerin tuzağına düşmedik. “Vaazı bırak, kürsüden in” diyenlerin oyununa gelmedik. Bu haber 3052 defa okunmustur.
|
E-BÜLTEN ÜYELİĞİ_SAAT_NAMAZ VAKİTLERİ |
||||||||||||||||
Bu sitenin içeriği titiz çalışmalar ile hazırlanmaktadır. Kaynak gösterilmesi şartı ile çoğaltılabilir. Altyapy: MyDesign Haber Sistemi |