ANASAYFA KONU ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Facebook Twitter Sayfamız

       

facebook sayfasımız

75. Mektup

75. Mektup

Tarih 06 Şubat 2012, 14:01 Editör Çınar Erdoğan

* Mirzâ Bedî'u'z-Zaman'a yazılmıştır
* Önce akideyi düzeltmek sonra da fıkhın mutlaka bilin­mesi gereken hükümlerini öğrenmek gerektiği; iki ciha­nın Efendisi ne tâbi olmaya teşvik

 
 
 
75. MEKTUP
 
·         Mirzâ Bedî'u'z-Zaman'a yazılmıştır
·         Önce akideyi düzeltmek sonra da fıkhın mutlaka bilin­mesi gereken hükümlerini öğrenmek gerektiği; iki ciha­nın Efendisi ne tâbi olmaya teşvik
 
                Allah Sübhânehû sizlere selamet ve afiyet ihsan eylesin. Bilmek gerekir ki; dünya ve âhiret saadetinin temini, Peygamberlerin Efendisi'ne Ehl-i Sünnet âlimlerinin açıkladığı şekilde tâbi olmaya bağlıdır. Allah o âlimlerin bu yoldaki gayret ve çabalarını makbul buyursun. Bu da öncelikle bu büyük insanların görüşleri doğrultusunda akideyi düzeltmek; helal, haram, farz, vâcip, sünnet, mendub, mubah ve şüpheli olanın ilmini öğrenmek ve mutlaka bu ilim ile amel etmek ile mümkündür.
                Bu itikâdî ve amelî iki kanata sahip olduktan sonra şayet ebedî saadet için, ilahî inayet takdir olunmuş ise ulvî âleme doğru yükseliş mümkün olur. Aksi takdirde boşa kürek çekilmiş olur.
                Bu değersiz dünyanın, insana yaptıkları herkesçe malum olduğu halde nasıl arzulanır? Dünyaya ait emeller, makamlar ve mevkiler nasıl ulaşılması gereken hedefler haline gelir?
                Âli himmet olmak sahibi (yüksek gayelere ulaşmayı hedeflemek) gerekir. Allah Sübhânehû'dan kula nasip olacak her şey mutlaka bir vesileyle olur. O halde O'na ulaştıran vesileyi aramak gerekir.
                               "İşte asıl mesele budur; gayrisi nafile"
                Tam bir yönelişle himmet talep ettiğiniz için size müjdeler olsun. Sağ sâlim ve kazançlı olarak geri dönesiniz.
                Ancak mutlaka gözetilmesi gereken bir şart vardır; o da tek bir yöne yönelmektir. Yönlerin birden fazla olması, sâlikin kendisini da­ğıtması demektir. Meşhur bir sözdür: "Bir mahalde ikamet eden, her yerdedir. Ancak mahaller arasında dolanıp duran hiçbir yerdedir."
                Allah Sübhânehû size ve bize Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.v.) şeriatında istikâmet üzere olmayı nasib eylesin. Selam hidâye­te ve her dâim Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimize tâbi olanların üze­rine olsun.
 
 
 
 
Bu haber 2258 defa okunmustur.

Mektubat-ı Rabbani

110. Mektup

* Şeyh Sadruddîn'e yazılmıştır * İnsanın yaratılışındaki maksadın sülûkü yerine getirmek ve Hak Teâl...

109. Mektup

* Hekîm Sadr'a yazılmıştır * Kalbin selâmeti ve masivayı unutmak
A.KARUL A.KARUL
NAMAZA BAŞLAMAK İSTİYORUM AMA ...? OKU
Meçhul Yazar Meçhul Yazar
Bir aşk hikayesi!
Taner ERDOĞAN Taner ERDOĞAN
Müstehcen NOTLAR - Kimi kandırıyoruz ?
Emrecan Er Emrecan Er
BENLİK DUYGUSU!

E-BÜLTEN ÜYELİĞİ

         

E-mail listemize adresinizi
ekleyin son eklenen 
konulardan haberdar  olun

_SAAT_

NAMAZ VAKİTLERİ

ANKET

Kuran-ı Kerim'i hangi sıklıkla okuyoruz?






Tüm Anketler

Bu sitenin içeriği titiz çalışmalar ile hazırlanmaktadır. Kaynak gösterilmesi şartı ile çoğaltılabilir.
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapy: MyDesign Haber Sistemi